The New Wave, Milano Tasarım Haftası'nda

Lideri, LIXIL Global Tasarım ve Global Marka Kimliği Paul Flowers'ın görevi, tasarım değerlerini en üst kurumsal düzeyde temsil etmek. Tasarım kültürünü LIXIL'in yaptığı her şeye entegre etmek için LIXIL markaları genelinde çalışan şirket içi Global Tasarım Organizasyonu'nun başında yer alıyor. Tasarımcıları, kullanıcılara doğalarını sergilerken onlarla kişisel ilişkiler kuran ve onları sezgisel olarak etkileşime girmeye davet eden ürünler yaratan birer hikaye anlatıcısı olarak görüyor. Tasarım süreci her zaman kullanıcıyla, kullanıcının ihtiyaç ve beklentileriyle başlıyor. Kullanıcının hayal gücünde açılan alana uyacak mükemmel ürünü yaratmak için bu noktadan geriye doğru çalışmayı tercih ediyor. Teknolojinin toplumsal ya da bireysel amaçlar doğrultusunda kullanılması gerektiğine inanıyor.

Paul'un 2023 Milano Tasarım Haftası'nda bulunma amacı, premium GROHE SPA alt markasını tüm dünyaya tanıtmak. Lansman, Paul'un ekibi tarafından yaratılan enstalasyon ve serginin merkez sahnesine damga vurduğu prestijli Pinacoteca di Brera sanat galerisinde gerçekleştirilecek. Bunun için GROHE SPA stratejisinin dört kademesini yansıtan dört etkileyici küp oluşturuldu. Küplerde sırasıyla 3D baskıyla üretilen en yeni metal ürünler, GROHE Atrio ve Allure Brilliant Özel Koleksiyonları, GROHE Aqua duş modülleri ve geliştirilmiş GROHE renk yelpazesi sergileniyor. "Suyla Gelen Sağlık" fikrini öne çıkaran ve her biri birer bütünsel sağlıklı yaşam alanı olma niteliğinde banyo ortamlarının yaratılmasını sağlayan kapsamlı GROHE SPA konseptinin bileşenleri şu unsurlardan oluşuyor: Yüksek performanslı rafine ürünler üretmek için kullanılan en son teknoloji, türünün tek örneği parçalar sunan benzeri görülmemiş kişiselleştirme seviyeleri, tüm duyulara hitap ederek çepeçevre saran tüketici merkezli tasarım çözümleri ve en kişisel tasarım vizyonlarını gerçekleştirmek için seçim özgürlüğü. Sonuçta ortaya, gerçek lüksü bireylerin kişisel yenilenme imkanı olarak yeniden tanımlayan alanlara yönelik artan talebe mükemmel bir şekilde yanıt veren bir portföy ortaya çıkıyor.

Paul ile on beşinci yüzyılda Milano dükleri tarafından inşa edilen Castello Sforzesco'da buluştuk. Burası gerçekten de Milano'nun modern çağda hem siyasi hem de kültürel olarak güç kazanmasının başlangıcını temsil ediyor. İç mekan fresklerinde Leonardo da Vinci'nin de katkıları var. Rönesans, sadece büyük bir sanatsal miras bırakmakla kalmadı, aynı zamanda şehrin bugün anladığımız şekliyle oluşmaya başlamasını da sağladı. Kentselleşme, Paul'un çalışmalarına daima yön veren makro trendlerden biri. Şehirler giderek daha kalabalık hale geldikçe, Paul gibi tasarımcıların birbirlerine yakın yerlerde yaşamayı sadece uygulanabilir değil, aynı zamanda gerçekten tatmin edici hale getirmenin yollarını bulması gerekiyor. Paul'un su ve enerji tüketen ürünlerin yaratıcısı olarak çok iyi bildiği gibi, tasarımcıların, değerli doğal kaynaklarımızı korumanın tüketiciler tarafından benimsenebilecek yollarını bulma sorumluluğu var. Eski castello'dan ufka uzanan şehir, bir zamanlar kentleşmenin hem insan merkezli hem de zevk ve kendini gerçekleştirme ile mükemmel bir uyum içinde olduğu bir gelecek vizyonuydu. Paul, GROHE SPA'nın da böyle olduğuna inanıyor.